2 Ekim 2008 Perşembe

Hoşgeldin

Hoş geldin geçmişimden kopup, hayalime dolup beni bugüne taşıyan güzel hayalet. İyi ki geldin. Umutsuzluğun sadece bir kuruntu olduğunu, yaşamın ve ölümün aynı madalyon olduğunu, aşkın içimde beni ve tüm kainatı aydınlatan, tüm insanları okyanusları ve yıldızları sarıp sarmalayan bir ışık olduğunu, zamanın sayılamayacağını bir anda gösterdin bana.
Yüzlerce, binlerce, milyonlarca yüzün içinde sadece bir yüz. Sadece bir yüz gösterebildi bana yaşam dediğim oyundaki en akıl almaz sahneleri. Hem oynar hem de seyrederim ben bu oyunu. Genellikle çoğunuzdan iyi oynarım. Ne kadar ciddi oynarsam, o kadar gülerim seyirci koltuğumdan.
Sen, oyunumdaki güzel oyuncu. Bitmeyen, hüzün dolu, huzur veren büyülü ezgi. Küllerimden doğar doğmaz her yerde seyreder, her yerde dinler oldum ben seni.
B.E.

Hiç yorum yok: