27 Ağustos 2008 Çarşamba

Tutunuş

Geldiğinde öyle sıkı tutunmuşum ki sana, bir türlü ayrılamayışım ondandı. Sen giderken bir uçurumun kenarına terk ettim kendimi. O kadar yara almıştı ki yüreğim, atışını duymak imkansız. Sözlerin uçurumun kenarını döven dalgalar, beni denize atmaya uğraşan fırtına kadar acımasız. Gelişinle giydiğim kanatlarım güçsüz.
Sessizliği dinliyorum uçurum kenarında. Burası benim uçurumum, burası senin uçurumun, burası ikimizin uçurumu ama şimdi sen de bilmiyorsun yerimi. Beni bilmiyorsun. Yavaşça siliniyorum varlıktan. Ben öldükçe sen de bitiyorsun ufkumda. Öyle yükselmişim ki seninleyken, düşerken bu kadar acı ondandı.
Betül Ergin

2 yorum:

Ali Sarıgül dedi ki...

Şarin dediği gibi:

Sonsuz bir uçuştur aşk,
Sonsuz bir vazgeçiştir kendinden, senden.
Ve bütün değerlerinden.
Uçurumun kenarında durup, ufka bakmaktır ürpertiyle,
Sonsuz okyanusa...

Sert ve soğuk bir rüzgâr eser okyanustan,
Kanatların titrer, yüreğin titrer heyecanla.
Okyanus seni beklemektedir ey güleç yüz,
Ey beyaz Martı,
Uçmak senin kaderindir.

sessizçığlık dedi ki...

Ne güzel söylemiş şair.. Yüreğimizde kaynayanları ne güzel anlatmış, ne güzel kol kanat germiş martılara. ne güzel işlemiş o altını... can kapısından girip, kanat olmuş, martı olmuş, ben olmuş..
B.E