17 Kasım 2009 Salı

Hâmûş

Ölümcül bir suskunluk sarmış tüm benliğimi
Avuçlarımda erimiş varlığım ve de yokluğum
Erimiş damla damla avuçlarım toprağa akmış
Basıp geçtiğin toprak bile değilim, arama beni

O çok sevdiğin poyrazlara bıraktım sesimi
Belki bir sabah vakti dingin olur deniz
Alabildiğine masmavi alabildiğine sessiz
Dinle, poyrazlar söyler şarkımı, duyamazsın beni.

B.E

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Selam Olsun

Selam olsun!
kalbim sana.
bölündün mü
çoğaldın mı

Selam olsun!
garip sana.
üşüdün mü
duymadın mı

Korkuyu kovdun mu yürekten
Aşkını duydun mu yürekten
Ol meclise girerken
Ağladın mı yürekten

28 Nisan 2009 Salı

Melek

Bir gece hiç beklemediğin bir anda
Küçük bir melek konuversin omzuna
Narin kanatlarından akan incecik pırıltılar
Karışsın sıcak gecede gözlerinin ışıltısına

Bir yaz gecesi olsun, güzel bir gece
Gözyüzü lacivert, denizde bildik bir yakamoz
Biraz hüzünlü olur melek, bir o kadar masum
Seni ne çok sevdiğimi fısıldasın kulağına.

B.E

27 Nisan 2009 Pazartesi

varım

parmak uçlarına çekilen gölgem
telaşlanıyor.
var gücüyle haykırıyor sana
“ben varım”
cesedimi delik deşik etse de
bu yokluk;
Ah! o hiçlik…
terkedişin kıblesi olacaksa da
ten girip de araya
uçurumlar çoğalacaksa da
varım
savaşmaya
yok olmaya,
seninle yeniden
sonsuz olmaya.

Ö.T.